NEREDEN NEREYE


Köşe Başı
shndkmsksndlsnasnlksan
Kelimeler, muhatabımıza giden bir köprü.
İnşası oldukça zor, yıkması bir o kadar kolay bir köprü.
Bazen özenle seçilen, bir muhabbet için ilmek ilmek işlenen,
bazen öfkenin bize sunduğu ne varsa önümüze kattığımız,
kılıçtan keskin kalp ağrısı kelimeler.
Kimi zaman yapbozun aradığımız küçücük ve eşsiz parçası,
zaman zaman ne kadar çabalasak da derdimizi dökemeyen yetersiz bakiyeler, kelimeler.
Dost masalarının en lezzetli mezesi, gülüşlerimizin kahkahalara döndüğü yerdeki o levha,
ve levhaları göremediğimiz yerde uçuruma dahi sürükleyebilecek kelimeler.
İçine doğduğumuz ve içine doğulan pek çok şey gibi sorgulamasını çok geç yaptığımız,
belki de hiç yapmadığımız başucumuzda hazır bulduğumuz kelimeler.
Peki nereden gelmiş bu onlarca, yüzlerce, binlerce kelime?
Yetmemiş mi, yetişmemiş mi bize?
Geldikleri gibi mi kalmışlar, yoksa onlar da zamanın tozundan nasiplenip kabuk mu değiştirmişler?
Nereden gelmiş ve nereye gidiyor bu kadim yol arkadaşlarımız?